Turizmde çok üst seviye bazı tesisler hariç genel olarak her yandan şikâyetler yükseliyor. Bodrum ve Çeşme’de çok üst düzey yerli ve yabancı turiste hitap eden otel ve lokantalar dolu. Ancak bunların toplam turizm gelirleri içindeki payı çok düşük. Otelciler, her şey dahil otellerde doluluk oranlarının düştüğünü söylüyor. Her şey dahil dışında kalan bölgelerde yiyecek içecek ve hediyelik eşya alanlarında iş yapan esnaf işlerin kesat gittiğinden yakınıyor. Tanıdığım birçok kişi, X hesabında yaptığı paylaşımlarda, Kuşadası, Marmaris, Kaş, Fethiye, Dalyan için “Buraları boş” paylaşımı yapıyor. Turizmciler, gelenlerin düşük gelir gurubu turistler olduğunu söylüyor. Yat turizminden de keza benzer haberler geliyor. Türk yatçıları yolunacak kaz gibi gören Türk esnafı (aralarında gerçekten denizci dostu olan küçük bir azınlığı tenzih ederim) ve Türk devletinin Atık Alım Eziyeti üzerine, bu sene koyların büyük çoğunluğu boş kaldı. Türk bayraklı tekneler Yunan Adalarını doldurdu. Hem Türkiye’nin üçte bir fiyatına yiyip içiyorlar, yanaştıkları iskeleye bir gece için Türkiye’deki gibi 2000 lira ile 8000 lira arasında para ödemek yerine 10 Avro ile 40 Avro arasında ödüyorlar. Ayrıca ayda 5000 – 6000 lira kanalizasyon parası ödemiyorlar. “Teknelerde kanalizasyon parası mı olur” demeyin. Anlatması uzun sürer. “Burası Türkiye, her şey olur abicim” kuralına göre bunu Türkiye’de biz icat ettik. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde yok. 15 günde bir, yetkili birilerine yalandan da olsa atık verdiğini kanıtlayamazsan, (kanalizasyon vergisini ödemezsen) yiyeceğin ceza 160 bin lira ile 340 bin lira arasında değişiyor. Bütün bu yakınmalar üzerine bu sene Türkiye’de turizmde işler iyi gitmiyor diye düşünüyorduk ki… O da ne? TÜİK ve aynı zamanda otel-seyahat şirketi sahibi Turizm Bakanımız açıklama yaptı. Her yıl olduğu gibi, bu yılın ilk altı ayında da turizm gelirlerinde rekor kırmışız. Turizm Bakanı Ersoy’un, TÜİK verileri üzerine yaptığı açıklama şöyle: "Geçen yılki ilk 6 aylık gelir 24 milyar dolardı. Bu yılki ilk 6 aylık gelir ise 25,8 milyar dolara ulaştı. Yılsonu hedefimiz ise geçen yılki 61,1 milyar dolardan 64 milyar dolara çıkmak. Yüzde 4,7 gelir artışı hedefliyoruz. İlk 6 aylık dönemde, 25,8 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin en yüksek 6 aylık turizm gelirine ulaşmış olduk.” Birileri bize yalan söylüyor ama kim? Enflasyon konusunda TÜİK’e güvenmiyoruz. Turizm konusunda güvenip güvenmediğimizi sezon sonunda göreceğiz. Birçok yerde ise turistler kazıklanmaktan hatta, hesaba itiraz ettiklerinde de, şiddete maruz kalmaktan yakınıyor. Türkiye, yabancı turistler için her sene daha da pahalılaşıyor. Zaten her sene gelen yabancılar ile yurt dışında yaşayıp da her sene anavatanlarına gelen Türkler de bunu yaşayarak görüyorlar. Tespitleri doğru. Kısaca şöyle açıklayalım. TÜİK’in ölçtüğü enflasyon rakamları gerçeği yansıtmıyor. TÜİK yüzde 35 enflasyon derken ENAG en az yüzde 70- 80 enflasyon ölçüyor. Buna karşılık uygulanan faiz ve para politikaları ile dolar baskılanıyor. Türkiye’de enflasyon ve döviz kuru arasındaki ilişki koparıldı. Dolardaki artış, TÜİK enflasyonun bile altında kalıyor. Esnaf ise gerçek enflasyon kadar, yani ENAG enflasyonu kadar fiyatlarını artırıyor. Oysa dolar aynı seviyede artmadığı için dünyada dolarla enflasyon yüzde 3 seviyesinde iken, Türkiye’de dolarla enflasyon yüzde 30 seviyesinde gerçekleşiyor. Gelen turistler ya da yurt dışında yaşayan Türkler, her sene dolar bazında daha fazla otel, yiyecek içecek fiyatları ile karşılaşıyor.

Kaynak: RSS