Sabahın erken saatlerinde Ege Denizi'nde meydana gelen ve çevre illerde hissedilen deprem, vatandaşları endişelendirdi. 6 büyüklüğünde gerçekleşen sarsıntı sonrası özellikle İzmir, Muğla ve çevre bölgelerde yaşayan vatandaşlar, muhtemel bir yıkım olup olmadığını merak etti. Yetkili kurumlardan art arda yapılan açıklamalarda şu ana dek herhangi bir can ya da mal kaybının yaşanmadığı ifade edildi. Ege Denizi'nde sabahın ilk saatlerinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, İzmir ve çevre illerde endişeye yol açtı. Depremin ardından vatandaşlar en çok "Ege Denizi depremi sonrası yıkılan bina oldu mu?" sorusunun cevabını aradı. Olumsuz bir durumla karşılaşıldı mı? Yetkili kurumlardan yapılan açıklamalarda ise şu ana kadar herhangi bir yıkım veya can kaybının yaşanmadığı belirtildi. İzmir Valisi Süleyman Elban, sosyal medya üzerinden yaptığı bilgilendirmede, bölgede yapılan ilk taramalarda olumsuz bir durumla karşılaşılmadığını duyurdu. Aynı şekilde Muğla Valiliği de, il genelinde herhangi bir hasar kaydı alınmadığını açıkladı. Deprem bölgesinde görevli ekipler, hem kırsal hem de merkezde tarama faaliyetlerini sürdürürken, vatandaşlara paniğe kapılmadan gelişmeleri takip etmeleri yönünde uyarılar yapılıyor. Ege Denizi'ndeki 6.0 büyüklüğündeki depremin ardından akıllara gelen bir diğer önemli soru ise bu depremin başka sarsıntıları tetikleyip tetiklemeyeceği oldu. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depremle ilgili yaptığı açıklamada, depremin Helen-Kıbrıs Yayı üzerinde, Afrika Levhası'nın Anadolu Levhası altına dalması sonucu meydana geldiğini belirtti. Bölgede artçılar yaşanabilir Görür bu tür depremlerin büyük ölçüde derin odaklı olduğunu ve yüzeydeki etkisinin görece sınırlı kaldığını ifade etti. Söz konusu sarsıntının odak noktasının 73 kilometre derinlikte olduğunu vurgulayan Görür, bu nedenle ciddi bir yüzey hareketi oluşturmadığını söyledi. Uzmanlara göre derin deniz depremleri çoğu zaman yanal fayları ya da yüzey kırıklarını doğrudan tetiklemez. Ancak yine de sismik olarak aktif bir bölgede yaşandığı için artçıların yaşanması muhtemel görülüyor. Sismoloji uzmanları önümüzdeki günlerde bölgede küçük çaplı sarsıntıların olabileceği konusunda uyarılarda da bulunuyor. Her ne kadar büyük bir deprem riski doğrudan oluşmasa da uzmanlar, deprem bilincinin sürekli diri tutulması gerektiğine dikkat çekti.