YAŞAM

Tunç Soyer'den İzmir depremi ve kentsel dönüşüm mesajı

İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, Buca Kırklar Cezaevi’nden gönderdiği ikinci mektubunda, 30 Ekim 2020 İzmir depremi sonrası yürüttükleri çalışmaları ve “Halk Konut” modelini anlattı.

Tutuklu bulunan Soyer, depremin ilk anlarından itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi ve özellikle İtfaiye Daire Başkanlığı’nın başarılı bir sınav verdiğini belirterek, “Enkazlara ilk müdahaleyi ekiplerimiz yaptı, ilk akşam yüzlerce çadır kurduk, ertesi sabah gevrek, boyoz ve poğaça dağıttık. Tüm İzmirliler seferber oldu” dedi.

Deprem sonrası en önemli adımlarından birinin “Bir Kira Bir Yuva” kampanyası olduğunu vurgulayan Soyer, bu sayede binlerce depremzedenin 5 aylık kira bedelini karşılıksız bağışlarla finanse ettiklerini, Hilton Oteli odaları ve Uzundere konutlarını da mobilyalarıyla birlikte depremzedelere tahsis ettiklerini söyledi.

“Halk Konut” modeli


Deprem sonrası orta hasarlı binalar için yasal boşluk bulunduğunu, bu binaların sahiplerinin mağduriyet yaşadığını belirten Soyer, belediye olarak yüzde 20 imar artışı sağladıklarını ancak bunun inşa maliyetini karşılamaya yetmediğini ifade etti. Müteahhitlik hizmetini belediye şirketlerinin doğrudan verememesi nedeniyle çözümü kooperatif modelinde bulduklarını kaydeden Soyer, “Tüm maliklerin kat mülkiyetinden feragat edip kooperatif kurmasıyla, İZBETON sembolik bir bedelle teknik danışmanlık verebildi. Bu sayede ilave dairelerin geliriyle çok düşük maliyetlerle yeni evlerine kavuşabildiler” dedi.

Soyer, “Halk Konut” modelinin çevreci özellikler taşıdığını, yeşil çatı, güneş enerjisi ve sünger bina projeleriyle tasarlandığını belirtti. Modelin uluslararası alanda da ilgi gördüğünü söyleyen Soyer, Dünya Bankası ve Fransız Kalkınma Ajansı’ndan düşük faizli krediler bulduklarını ancak merkezi hükümet onayı olmadığı için kredilerin kullanılamadığını aktardı.

“Hiçbir iyilik cezasız kalmaz”

Deprem sonrası bilimsel çalışmalara da önem verdiklerini kaydeden Soyer, ODTÜ öncülüğünde 10 üniversitenin katılımıyla İzmir’in diri fay haritasının güncellendiğini, 100 binin üzerinde binanın deprem karnesinin çıkarıldığını ve Egeşehir Laboratuvarı’nın kurulduğunu anlattı.

Soyer, “Ne olduğunu iyi niyetle anlamak isteyenler ve başarılı örnekler var mı diye soranlar için söylüyorum; Dilber Apartmanı sakinleri taşındıktan sonra beni davet etti, apartmanın adını ‘Soyer Apartmanı’ yapmışlardı. Gözyaşları içinde yaşadığım gururu asla unutmayacağım” dedi.

Mektubunu “Buraya kadar anlattıklarım sürecin nasıl başladığını hatırlatmak ve ‘kasıt’ ile ilgili fikir vermek içindi. Yarın sürecin siyasi boyutunu, sonra teknik boyutunu anlatacağım” sözleriyle noktalayan Tunç Soyer, “Bildiğiniz gibi hiçbir iyilik cezasız kalmaz” ifadesini kullandı.