Tiyatro sanatçısı Orhan Aydın, gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu’nun sunduğu 12’den programına konuk oldu. Aydın, programda sanattan siyasete Türkiye'nin toplumsal ve kültürel gündemini değerlendirirken, 6 Şubat depremlerinde kaybettiği kızıyla ilgili yaşadığı süreci de kamuoyuyla paylaştı. Sanat siyasettir Programda konuşan Orhan Aydın, sanatın siyasetle olan ilişkisine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Sanat siyasettir, keşke siyaset sanat gibi olsa. O zaman bu ahlaksızlık, bu düzensizlik olmaz. Sevinç yaratarak, umudu çoğaltarak, umudu ortaklaştırarak değişmek. Gericilik ve faşizm; dünyanın her yerinde bunu öğreten insanlara düşmanlık eder. Latin Amerika’dan Orta Doğu’ya Avrupa’dan benim ülkeme varana kadar. AKP sanat ve hayat düşmanıdır. Başından beri söylediğim şey bugün büyüdü, dağ oldu.” 'Ev genci' diye bir kavram var Tuncay Mollaveisoğlu ise ekonomik koşullar nedeniyle özellikle gençlerin kültürel yaşama erişimde büyük sıkıntılar yaşadığını ifade ederek, “Gençler tiyatroya gidemiyorlar, sinemaya gidemiyorlar, sosyalleşemiyorlar. 'Ev genci' diye bir kavram var Türkiye'de. CHP’li belediyeler bile ekonomik zorluklardan dolayı kültür ve sanat ile bağını kopardı. Türkiye bu kadar büyük bir zenginlikten, korkunç bir cehaletin ve karanlığın içine sürüklendi” dedi. Umudu yeşertmek tek çarem Aydın, 6 Şubat depremlerinde kaybettiği kızıyla ilgili yaşadığı süreci de kamuoyuyla paylaşarak, “Umudu yeşertmek tek derdim, tek çarem. Bu umutsuzluğun ve vicdansızlığın içinde bir yerlerde çiçeklerin açtığını insanlara göstermek gerekiyor çünkü bahar isyancıdır ve inadına gelir. Engelleyemezsin asla. Ben çocuğumu 6 Şubat’ta yitirdikten sonra sistemle hesaplaşamadım. Davalar açtım ama dosyalarım bile kabul edilmedi. Bağırdım, çağırdım; herkes biliyor sizin aracılığınızla. Deprem sürecini anlatan 04.17 adlı bir gösteri hazırlığı yapıyorum” dedi. Rantsal dönüşüme itiraz ettik Programda kentsel dönüşüm politikaları da gündeme geldi. Mollaveisoğlu, depremle ilgisi olmayan bölgelerde yapılan dönüşümlerin rant temelli olduğunu dile getirerek, “Sizin itiraz ettiğiniz, bizim itiraz ettiğimiz şey o değil ki. Bizim itiraz ettiğimiz şey rantsal dönüşüm kardeşim. Kentsel dönüşüm diye İstanbul’a girdiler, Bağdat Caddesi’ni dönüştürdüler. Depremle uzaktan yakından ilgisi olmayan binaları alıp yenilediler. Niye Zeytinburnu’nda yapmadınız bunu? Neden Beyoğlu’nda yapmadınız? Niye Avcılar’da Beylikdüzü’nde yapmadınız? Rantın olduğu yerlerde bunu yapmadınız. Kimi kandırıyorsunuz ya?“ ifadelerini kullandı.