Şarkıcı ve yönetmen Metin Arolat, geçtiğimiz yıl sahnede fenalaşarak yaşamını yitirmişti. Arolat’ın otopsi raporu aylar sonra ortaya çıktı. Rapora göre, sanatçının ölüm nedeni kalp krizi olarak belirlendi. Sosyal medyada gündem olan rapora, yakın arkadaşı Armağan Çağlayan’dan dikkat çeken açıklamalar geldi. 20 Eylül 2024'te sahne aldığı sırada fenalaşarak yaşamını yitiren Metin Arolat’ın ölümüne ilişkin adli tıp raporu yayımlandı. Raporda, Arolat’ın ölüm nedeninin kalp krizi olduğu belirtildi. Ayrıca kanında etil alkol ve uyuşturucu maddeye rastlandığı ifade edildi. “Metin içki içmezdi” 25 yıllık dostu olan televizyoncu Armağan Çağlayan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla otopsi raporuna tepki gösterdi. Arolat’ın uyuşturucu kullanmadığını savunan Çağlayan, o gece yaşananları şu ifadelerle anlattı: “Bu haberlerin amacı nedir bilmiyorum açıkçası. Ama Metin içki içmezdi. Fakat o geceye ilişkin bana anlatılan bir detay var. Sahneye müşterilerden birisi Jagger yolluyor. Metin’de içiyor. Hatta jagger’i içtikten bir süre sonra, iki göğsünün arası yanıyor. Bunun üzerine kulise giriyor. Ve çalışanlara diyor ki, adam jagger yollamış, kadehini kaldırdı ben de içtim. Mecbur. Ne sertmiş göğsümü yaktı. Keşke içmeseydim. Diyor. Meğer o anda kalp krizi geçiriyormuş. Bu göğüs yanmasını jaggere bağlıyor. Çalışanlar doktora götürmek istiyorlar. Yok diyor jagger’den oldu , ben alışkın değilim ya içkiye. Belki de jaggeri içmese kriz geçirdiğini anlayıp doktora gidecekti.” “25 yılda uyuşturucuya hiç şahit olmadım” Çağlayan, Arolat’la geçirdiği 25 yıl boyunca uyuşturucu kullanımına hiç tanık olmadığını da vurgulayarak, çıkan haberlere şu sözlerle tepki gösterdi: “25 yıldır bir kere bile uyuşturucu kullandığını görmedim. Ölen bir insanı bari rahat bıraksınlar.” “Metin, gerçekten iyi biriydi” Çağlayan, Balçiçek İlter’in sunduğu bir programda da Arolat'ın cenazesinde duygusal açıklamalarda bulunarak, şöyle konuşmuştu: “Metin dünyanın yetenekli adamlarından bir tanesiydi. Ayrıca da, siz de bilirsiniz; bizim piyasada ayakta kalmadık bir biraz kötü olmak gerekirse. Metin, o hiç kötü bir insan değildi. O yüzden de... Zaman zaman çok üzülürdü. Kendisinin yeteri kadar, ne bileyim şarkıları tutmadığı zaman mesela. Ben ona derdim ki, yeteri kadar kötü değilsin Metin. Hiç gerçekten kötülük bilmeyen bir çocuktu Metin yani… Hiçbir sorun yoktu. Ama babası da aynı yaşlarda aynı sebeple vefat etmiş. Anladığım kadıyla biraz genetik bir kod. Balçiçek Hanım diyorlar ya evlat acısı çok başka, anne-baba acısı çok başka… Arkadaş acısı daha başkaymış.”