Karşıyaka istediğini elde etti
Büyük emeklerle gelinen, playoff grup finali ilk maçında, Karşıyaka, Muş deplasmanında avantajı cebine koydu. 0-0
Bunun gibi telafisiz maçlarda, oynanan oyunu sorgulamayı oldum olası doğru bulmam. Hocaların kurduğu kadroyu da eleştirmem. Çünkü bütün hafta hoca takımının başında, biz uzaktayız. Ne futbolcunun formunu biliriz, ne de o günlerdeki psikolojisini. Oynanan oyun da futbolcu kalitesi ile alakalıdır.
***
Bu maçlar sezon öncesi kurduğun kadrolarla kazanılır. Yine böyle oldu. Bana göre, uzak ara ligin en iyi kalecisi Hakan Canbazoğlu bizim kalede olduğu için kaybetmedik. Böyle maçlarda önemli olan, istenilen sonucu almaktır. Bunu da genelde, daha profesyonel, psikolojisi daha sağlam ekip başarır. Bu da dün Karşıyaka'ydı. Harika bir oyun oldu diyemem. Galibiyeti kaçırdık da diyemem. Ama çok stresli bir müsabaka olacağı, çok belli olan, bu maçta, mağlubiyeti de asla hak etmedik!
Takımın isteği yerindeydi. Yüreği Atatürk sevgisiyle dolu taraftarının, istediği mücadele, nihayet sahadaydı. Bu yürekle oynarsak, İzmir'de galibiyete yakın olan takım Karşıyaka.
***
Tabi hiçbir şey garanti değil. Sonuçta Karşıyaka, göz kamaştırıcı seyircisinden, mahrum olacağı bir müsabakaya çıkacak. Bursa maçındaki seyircisi, tribünde olsa, herhalde çok rahat ve keyifli bir maç izlerdik. Fakat öyle olmayacak. Son derece zor bir 90 dakika bizleri bekliyor. Şimdi tam da daha önceki yazılarımda, birçok kez yazdığım bir noktaya geldik. Bu maçta en azından protokolde üstün olmalıyız. Göreceksiniz, Muş şehri protokol tribününde milletvekilleri, belediye başkanları ve şehrinin önemli iş insanları ile temsil edilecektir. Peki ya Karşıyaka? Bu kadar milletvekilimizden kaç tanesi Karşıyaka'ya vakit ayıracaktır? Yaşayıp göreceğiz.
Maça dönersek, genelde kontrollü oynadık. Savunmada boşluk vermemeye çalıştık. Rakip her iki yarıda da net gol pozisyonları buldu. Fakat kalecimiz Hakan'ı geçemediler. Biz de ilk yarıda net pozisyonlar bulduk. Maalesef biz de bunları gole çeviremedik. İkinci yarının ortalarında, Enes ve İshak'ı, Ahmet hoca, aynı anda oyundan alınca, takıma net mesaj vermiş oldu:-Topu yiyin, ama gol yemeyin!" Takım da gerekeni yaptı. Hepsine emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.
***
Şimdi geriye kaldı iki maç. Buradan sonrası, asla saha içinde bitmez! Bunun böyle olduğunu, Muş deplasmanının ikinci yarısında gördük! Korner bayrağının orada bir boksör gibi, Oyuncumuza yumruk atan, savunma oyuncusu cezalandırılmadıysa, ben bunun nedenini masa başında ararım! Zira yan hakemin gözü önünde demiyorum(!), geri çekilmese kendisine denk gelecek yumruğu, görmemiş olması mümkün değil! Peki çalan düdük ne? Aut...
Yeter artık, masa başında kaybettiğimiz, maçlar, sezonlar ve yıllar!
***
Göğsünde Atatürk'ün armağanı, ay yıldız olan takımın taraftarı, şampiyonluk istiyor!
Ben balkonuma bayrağımı astım! Siz de asın! Hem takımı havaya sokalım, hem de semti!
Haydi Karşıyaka!