Erdemir’de şok düşüş! Net kar %92 eriyerek dip yaptı

Erdemir (EREGL), 2025 yılı birinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Şirketin net dönem kârı, geçen yılın aynı dönemine göre %92,4 düşüşle 426 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu sert düşüşte, yüksek finansman giderleri ve ertelenmiş vergi gelirlerinin beklentilerin altında kalması etkili oldu. Açıklanan rakam, analist tahminlerinin de oldukça altında kaldı. Yurt içi satışlar düşerken, yurt dışı güçlü arttı Şirketin toplam net satış gelirleri, 1Ç25'te yıllık %7,6 artarak 53 milyar 545 milyon TL'ye ulaştı. Ancak bu artışa rağmen, yurt içi demir-çelik satışları %8,41 oranında daraldı. Düşen fiyatlar da yurt içi gelirleri baskıladı. Buna karşın, yurt dışı satışlar yıllık bazda %103 artış göstererek dikkat çekti. Bu gelişme ile Erdemir'in toplam satış gelirleri içinde yurt dışı satışların payı %22'ye çıktı. Şirketin ihracat performansındaki bu güçlü artış, operasyonel çeşitliliğin önemini bir kez daha ortaya koydu. FAVÖK %45,1 düştü: Ton başına karlılık düşük seyrediyor Erdemir'in faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı (FAVÖK), 4 milyar 127 milyon TL olarak açıklandı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre %45,1'lik bir düşüş anlamına geliyor. Ton başına FAVÖK ise 51 dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam, geçen yıla göre kısmi bir toparlanmaya işaret etse de tarihsel ortalamaların hâlâ oldukça altında kalıyor. Yatırımlar sürüyor, borçluluk artıyor Erdemir 1Ç25 döneminde 311 milyon dolarlık yatırım harcaması yaptı. Şirketin agresif yatırım stratejisine rağmen, düşük kârlılık oranları net borçluluk oranlarını yukarı çekti. 2025 ilk çeyrek itibarıyla net borç/FAVÖK oranı 2,97x seviyesine yükseldi. Bu oran, 2024 yılı sonunda 2,85x olarak gerçekleşmişti. Artan borç yükü, şirketin kısa vadeli finansal esnekliğini sınırlayabilir. Temkinli bekleyiş hakim Erdemir'in finansallarına ilişkin yapılan ilk değerlendirmelerde, piyasalarda temkinli bir duruş öne çıkıyor. Yurt dışı satışlardaki artış olumlu karşılansa da, net kâr ve FAVÖK düşüşü, bilanço açısından risk teşkil ediyor. Analistler, yüksek yatırım temposunun sürdürülebilirliği açısından borçluluğun dikkatle izlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.