Foça yangınında ekip sayısı artırıldı
Foça yangınında ekip sayısı artırıldı
İçeriği Görüntüle
CHP Parti Sözcüsü, Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, hem parti içi tartışmalar hem de ülke gündemindeki kritik başlıklarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’la yaşanan TİS süreci üzerinden yürüyen tartışmalarla ilgili konuşan Yücel, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’yla ilgili görevden alma iddialarına yanıt verdi. GÜNDEME BAKIŞ’a açıklama yapan Yücel, "özel açıklamaları: “ŞENOL BAŞKANIN GÖREVDEN ALINMASI SÖZ KONUSU DEĞİL” CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekledi ve sonrasında göreve devam ettiği için eleştiri konusu oldu. "Genel merkez neden görevden almadı" diye... Ancak Özellikle Özgür Özel'le ilişkisinin çok farklı bir noktaya gittiğini de görüyoruz. Bununla ilgili ne dersiniz? İl Başkanlığı olağan kongre süreci öncesi Şenol Bey'in görevden alınacağı iddiası var? Kendisi göreve devam etmeli mi yoksa değişim mi olmalı? İl Başkanımız ben görevi bıraktıktan sonra atamayla göreve geldi. Sonra İl kongresinde seçilerek görevine devam etti. Kurultayda o dönemki Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesinin ya da şimdiki Genel Başkanımız Özgür Özel’i desteklememiş olmasının hiçbir önemi olduğunu düşünmüyorum. Neticede siyaset bir iddia işidir. Birileri bir iddia ortaya koyar, bir göreve talip olur, siz de bir tercihte bulunursunuz. Bunlar demokrasinin gereğidir. Bir İl Başkanının sırf kurultaydaki tercihi nedeniyle görevden alınması ya da göreve devam etmesi gibi bir durum bizim yönetim anlayışımızda yoktur. Şenol Başkan çalışkan, gayretli, her zaman partinin yararını düşünen, temsil kabiliyeti yüksek bir arkadaşımız. Görevden alınması gibi bir durum söz konusu değil. Ancak görev süresi bitince, yani bir dahaki İl kongresinde görevine devam etmeli mi etmemeli mi kısmıyla ilgili benim bir beyanda bulunmam doğru olmaz. Her şeyden önce, kendisinin böyle bir talebi, düşüncesi var mı bilmiyorum. Neticede olağan kongre takvimi açıklanır. Delege seçimleri, İlçe kongreleri yapılır. Kimin İl Başkanı olacağına delege karar verir. “CEMİL BEY’İ ADAYLAŞTIRAN KURULUN İÇİNDEYİM” Cemil Tugay’la yıldızınızın bir türlü barışmadığı doğru mu? DİSK ile yaşanan TİS krizinde size ve Murat Bakan’a yönelik “Sürece katkı koymadılar, İl başkanlığında fotoğraf vermek dışında bir şey yapmadılar” dedi. Bu konuda ne diyorsunuz? Benim Cemil Beyle ya da başka biriyle yıldızımın barışmaması gibi bir durum söz konusu olamaz. Her şeyden önce belli makamları temsil ediyoruz. Belli görevlerimiz var. Hepimiz önce ülkemize, sonra partimize hizmet ediyoruz. Bu görevlere gelip de duygusal davranan, bazı konuları kişiselleştiren yanlış yapar. Kaldı ki ben Cemil Bey’i adaylaştıran kurulun içerisindeyim. Cemil Bey adaylaşırken onunla ilgili önyargıların ortadan kalkması konusunda gayret etmiş, seçimleri en yüksek oyla kazanması için emek vermiş, katkı koymuş biriyim. Ancak grevle ilgili açıklamasını sorduğunuz için söylüyorum. Öncelikle Büyükşehir Belediyemiz ve sendikanın uzlaştıkları ve grev bayram öncesinde sona erdiği için mutluyuz ve memnunuz. Hayat pahalılığı AKP Türkiye’sinin bir gerçeği… Ama diğer yandan AKP’nin 31 Mart Yerel seçimlerinden hemen sonra belediye gelirlerini kesmeye yönelik attıkları adımlarda bu ülkenin bir gerçeği. Neticede belediyenin imkanları belli, kaynakları belli, bütçesi belli… Sendikal örgütlenme ve grev hakkı ise Anayasal bir hak... İşçi ve emekçi kardeşlerimizi temsil eden sendika ağır yaşam koşulları karşısında bir talepte bulundular, büyükşehir belediyemiz de imkanları ölçüsünde bu talebi kısmen karşıladı ve bir uzlaşı sağlandı. “AÇIKLAMALARINI SAĞLIKLI GÖRMÜYORUM” Ben katkı koydu koymadı meselesine girmek istemem. Ancak ben Cemil başkanın bu açıklamalarını pek sağlıklı görmüyorum. Neticede İzmir’in hakkını, hukukunu korumasını takdir ediyorum ancak birilerini hedef göstererek, birilerinin üzerine basmaya çalışarak yapılan siyasetin kimseye faydası olmaz. Her şeyden önce bu kente faydası olmaz. Neticede hepimiz partimiz için ve ülkemiz için çalışıyoruz. “VESAYET MAKAMI DEĞİLİZ!” Biz Belediye Başkanları üzerinde bir vesayet makamı değiliz. Neticede kendi görev alanlarımız var. Basın üzerinden mesaj vermeyi yada cevap vermeyi sevmem ama Cemil beyin telefonları açmama yada telefonlara dönmeme huyu var. Örneğin ben grev devam ederken, daha uzlaşı sağlanmadan önce kendisini aradım ancak telefonuma dönmedi. Bunu daha önce de yaptı ama ben böyle şeyleri kişiselleştirmem. Dediğim gibi belli makamları temsil ediyoruz, belli görevlerimiz ve sorumluluklarımız var. Bu görevlerde duygusal hareket edilmez. Yine, grev devam ederken sendikayla da, SODEMSEN’le de, İl başkanımızla da görüştüm. Ha katkı meselesine gelirsek, katkımız olmuştur, olmamıştır o ayrı bir konu ancak buradan bir pay çıkarmak gibi bir derdim olamaz. “LAF YETİŞTİRMEYİ BIRAKIP BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPMALI” Biz, yani Gamze Taşçıer, Murat Bakan ve ben grevin sona erdirilmesi konusunda destek olmak için Genel Başkanımızın talimatıyla İzmir’e geldik. Hepimizin sorumlu olduğu görev alanları, görev tanımları var. Örneğin Ankara milletvekilimiz Gamze Taşçıer Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından sorumlu Genel Başkan yardımcımız. Deniz Yücel de, Murat Bakan da hem İzmir milletvekilleri ve hem de CHP’nin Genel başkan yardımcıları. Ben Parti Sözcüsüyüm, Murat Bakan ise Gölge İçişleri Bakanı. Yani bir görev tanımımız var. Cemil Bey bizleri memuru, bürokratı yada çalışanı zannediyorsa yanılıyor. Gün gelir öyle olmadığını anlar. Bence artık basın üzerinden birilerine mesaj vermeyi, laf yetiştirmeyi bırakıp Belediye Başkanlığı yapması lazım.

Kaynak: RSS