Anneler Günü hangi ülkelerde kutlanıyor? İşte küresel liste
Anneler Günü hangi ülkelerde kutlanıyor? İşte küresel liste
İçeriği Görüntüle
“Şimden gerü hiç kimesne kapuda ve divanda ve mecalis ve seyranda Türki dilinden gayrı dil söylemeyeler.” 748 yıl önce bugün, Karamanoğlu Mehmet Bey’in bu sözlerle yayımladığı ferman, Türkçe’nin resmî dil olarak kabulünün miladı kabul ediliyor. 13 Mayıs 1277 tarihli bu adım, yalnızca dil politikası açısından değil, kültürel kimliğin korunması bakımından da bir dönüm noktası olarak görülüyor. Türk Dil Bayramı kutlamaları Karaman’da sürüyor Karaman, Ermenek ve Balkusan köyünde düzenlenen etkinliklerle Karamanoğlu Mehmet Bey anılıyor; Türkçenin korunmasına yönelik farkındalık çalışmaları yürütülüyor. Etkinliklerde dilin kültürel kimlikteki rolüne dikkat çekiliyor. Türkçe: Kültürlerarası köprü Günümüzde yaklaşık 200 milyon insanın konuştuğu Türkçe, dünyanın en çok konuşulan dilleri arasında altıncı, yabancı dil olarak öğrenilen diller arasında ise beşinci sırada yer alıyor. Türkiye Türkçesi’nin yanı sıra Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan gibi ülkelerde konuşulan lehçelerle birlikte geniş bir coğrafyada yaşayan Türkçe, Balkanlar’dan Orta Asya’ya, Kıbrıs’tan Ortadoğu’ya uzanan bir kültür köprüsü işlevi görüyor. Türkçenin Sümerceyle ilişkisi Gazi Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Leyla Karahan, Türkçenin tarihsel derinliğini vurgularken, Sümerce ile olan benzerliklere de dikkat çekiyor: “Sümercede 168 Türkçe kökenli kelime tespit edildi. Sümer dili de Türkçe gibi eklemeli bir dil yapısına sahip. Bu, Türkçenin binlerce yıllık geçmişine işaret ediyor.” Karahan’a göre Türkçenin yazı dili olarak geçmişi 8. yüzyıldaki Orhun Yazıtlarına kadar uzanıyor. Bu taş yazıtlar, hem siyasi söylemleri hem de edebi dili yansıtan ilk belgeler olarak kabul ediliyor. “Türkçe bilim diliydi” Prof. Dr. Karahan, Uygur Türkçesi döneminde Budizm ve Maniheizm gibi inançlara dair eserlerin Türkçeye çevrildiğini belirtiyor: “8-9. yüzyılda yazılan felsefi metinler Türkçenin bilim dili olarak kullanıldığını gösteriyor.” Anadolu’da Türkçenin yazı dili oluşu Türkler 11. yüzyıldan itibaren Anadolu’ya göç etmeye başladı. Oğuz Türklerinin dili olan Oğuzca, zamanla Anadolu’da yazı diline dönüştü. Bu dönüşümde Yunus Emre, Gülşehri, Aşık Paşa ve Hoca Dehhani gibi isimler önemli rol oynadı. Prof. Dr. Karahan bu süreci şöyle özetliyor: “Türkler Anadolu’ya geldiklerinde yazı dilleri yoktu. Konuşma dilini yazı dili haline getirmek için çok mücadele verildi. Devlet adamları da bu mücadelede öncülük etti.” Osmanlı döneminde Türkçe Osmanlı İmparatorluğu döneminde Arapça ve Farsçanın yoğun etkisi altında kalan Türkçe, Tanzimat döneminde yeniden sadeleşmeye başladı. 1911’deki Genç Kalemler hareketiyle birlikte yazı dili, konuşma diline yakınlaştırıldı. Cumhuriyet döneminde ise Atatürk’ün dil devrimiyle birlikte Türkçe, eğitimden bilime kadar pek çok alanda güç kazandı. 1991’de bağımsız Türk cumhuriyetlerinin kurulmasıyla birlikte lehçeler arası ilişkiler yeniden canlandı. “Dilimiz kimliğimizdir” Prof. Dr. Karahan, Türkçeye sahip çıkılması gerektiğini vurguluyor: “Dilimiz bizim kimliğimizdir. Gençler, Karamanoğlu Mehmet Bey’in sözünü bugün de hatırlamalı: Türkçe, bir milletin hafızasıdır. Geleceğe taşımak ise hepimizin görevidir.”

Kaynak: RSS